Rektör'den

Sevgili Gençler,

Ülkemizin çiçeği burnunda eğitim kurumlarından biri olmamıza rağmen, katılımcı, farklılıklara saygılı ve sosyal açıklık değerlerini benimsemiş, dinamik, etkili, yenilikçi ve sıra dışı olmaya odaklanmış, yenice kurulanların yanında, köklü fakültelere de sahip, gelenekleri olan bir Üniversiteyiz.

Bilimde ve eğitimde en mükemmeli yakalamak için canla başla çalışıyor, diplomamızın sizlere meslek hayatınızda önemli bir avantaj oluşturması için gayret ediyoruz.

Üniversite hayatının yerleşkelerle, sınıflarla sınırlı olmadığını biliyorsunuz. Üniversite, her anında geleceğe hazırlandığınız, kazandığınız değerler ve aldığınız eğitimle kendinizi donanımlı hale getirdiğiniz, hayatınızın dönüm noktalarından biridir.

Sizler, Üniversite hayatını başarıyla tamamladınız ve artık yuvadan uçuyorsunuz. Bir manada sizin sınavınız bitti, şimdi asıl, bizim sınavımız başlıyor. Hep söylediğimiz gibi; bizler Necmettin Erbakan Üniversitesi diplomasının itibarı ile ilgileniyoruz. Her alanda aranan, parmakla gösterilen, gıpta edilen mezunlarımızla onur duymanın peşindeyiz.

O yüzden, sevgili arkadaşlarım, bölümlerini birinci olarak tamamlayan mezunlarımıza hatıra olarak bir anahtar takdim ediyoruz.

Bu anahtarın yaşamınız boyunca size reçete ve rehber olmasını arzu ediyoruz.

Bu anahtar, geleceğe mesaj kapsülünün anahtarıdır. Her biriniz hayallerinizi, beklentilerinizi, hedeflerinizi yazarak kapsüllere koydunuz. Sizlere de temsili olarak bu anahtarı veriyoruz ki bugünü hatırlayın, anılarınızı, hedeflerinizi ve hayallerinizi hep canlı tutun.

O nedenle bu anahtar, Necmettin Erbakan Üniversitesi kurumsal değerlerinin bir nişanesi, size yol gösterecek, aramızdaki rabıtayı güçlendirecek, geleceğe araladığınız kapının anahtarı olsun istiyoruz…

Önemsediğimiz değerler, sizlerde yeşersin, yeraltı nehirleri gibi bilincinizin toprağını besleyen ırmaklar olsun.

İstiyoruz ki; kendisine ve karşısındakine saygısı gelişmiş, erdemli, ahlaklı bireyler olun. Memleketimiz ve insanlık için her zaman iyi ve haklının yanında yer alın.

Bu anahtar, size hep bunları hatırlatsın.

Birisi başarana dek, her şey imkansızdır sevgili arkadaşlar.

Kendinize inanın. İnanç, sizleri amacınıza ulaştıracak bir tutkal gibidir. Bu anahtarın, inancınızı betimlediğini, kendinizi bulduğunuz, uğruna savaştığınız şeylere ulaşmanızın anahtarı olduğunu unutmayın.

Einstein bir keresinde, özel bir yeteneğinin olmadığını ama tutkuyla meraklı olduğunu söylemiş. Dünyanın en büyük dehaları, belki bizlerin erişemeyeceği bir noktada olabilir. Ancak sahip oldukları merak, anlama arayışı ve azimleri bence kesinlikle taklit etmeye değer. O yüzden merak ve keşfin asla yaşlanmayacağını unutmayın. Öğrenmeye, kendinizi geliştirmeye yaşamınız boyunca devam edeceksiniz. Denemekten, başarısız olmaktan hiç ama hiç korkmayın. Başarısız olmayacaksınız, Edison’un dediği gibi, doğrusunu keşfedene kadar işe yaramayacak yöntemler bulacaksınız sadece.

İşte bu anahtar, her tökezlediğinizde, her umutsuzluğa kapıldığınızda sizi ayakta tutacak, hayal gücünüzü körükleyecek, ruhunuzu besleyecek, sizi başarıya odaklayacak bir rehber olsun arkadaşlar.

Size yürüyün demiyorum. Koşun da demiyorum:

Uçun!

Çünkü kuş, uçtukça özgürleşir.

Her fırsatta dile getirdiğimiz gibi:

Sıra dışı olun!

Âyinesi iştir kişinin lâfa bakılmaz, şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde mısralarında olduğu gibi. Neye arzu duyduğunuzu, yaptıklarınızla gösterirsiniz. Bir işi yapmış olmak için asla yapmayın. “Mış” gibi değil, “mis” gibi yapın. Necmettin Erbakan Üniversitesi mezununa da bu yakışır.

Bir üniversitenin kişiliğinin en önemli bileşenlerinden biri onun mezunlarıdır. Necmettin Erbakan Üniversitesi bundan böyle, sizlerin hayattaki başarısı, sağlam duruşu ve çalışma geleneği ile kimliğini daha da güçlendirecek. Bu nedenle, sandığınızdan çok daha fazla, çok daha önemli bir biçimde, üniversitenizi hayatınız boyunca omzunuzda ve göğsünüzde taşıyacağınızı unutmayın.

Şüphesiz sizlerin, Necmettin Erbakan Üniversitesi mezunu olarak üniversitemizi en iyi şekilde temsil edeceğinizden, hayatınız boyunca karakterli ve erdemli bir duruş sergileyeceğinizden şüphe duymuyoruz. Sözlerimin başında şimdi asıl bizim sınavımız başlıyor demiştim. Bizim için kazanılacak en büyük sınav, sizlerin başarısı ve mutluluğudur.

Hülasa,

Akif’in neslimize öğüdü kısa ve nettir sevgili arkadaşlar.

Ne diyor Akif?

İhtiyar amcanı, dinler misin, oğlum, Nevruz?

Ne büyük söyle, ne çok söyle; yiğit işde gerek.

Lâfı bol, karnı geniş soyları taklîd etme;

Sözü sağlam, özü sağlam adam ol, ırkına çek.

Yolunuz, bahtınız açık olsun!

Kalın sağlıcakla…